24 Kasım 2010 Çarşamba

Hello Kitty'nin herşeyini yapmışlarmıdır? Mesela tankını? Yok artık demeyin :) tıklayın...

Hello kitty oldukça sevimli bir karakter. Ben de çok seviyorum kendisini. Hatta yatak odamızda 1 adet var:) oyuncağından. Hello kitty'nin herşeyini yapmışlar. Tanktan....binaya kadar ... Bazılarını çok sevdim. Bazıları çok abartılı ve anlamsız. Siz hangisini beğendiniz???
 Bir çocuk için bu ev rüya gibi olmalı :)
 Sabah kahvaltısı sevmeyen kıznız buna bayılacak :)
 Nişantaşı ya da Östermalm 'de görülebilir bir dizayn






 Bunları sevdim. Bu ayakkabılar güzel bir giyimle çok sevimli olacaktır.

 Bu testere yine de çok ürkütücü...
 Ay yerim ben bunu. Aptal suratlı...

 Tankını da yapmışlar ya Tank düşünsenize tankkk
 öğğğğkkkk sevmedim ben bunu...
 Iyyyyk bunu da sevmedim :)
Bunu da sevdim.

23 Kasım 2010 Salı

Yağlar uçuyor etrafa hafif hafif...yağ kokuları. Bu ne alakasız başlık.

:) Teknolojinnin gelişim hızı gibi yağlı yiyeceklerin lezzetlerinin büyüme hızı da aynı. Ve bununla birlikte gelişen spor salonları,spor aletleri,zayıflama ilaçları, inceltici kremler; cep telefonu model gelişimini geçmiş durumda. Nerden mi biliyorum? Bilmiyorum. Yani hızı aynı mı bilmiyorum.  Tüm bu yemeklerin yağlanması, kilo artışı ve hem yağlı yiyim hem de kilo veriyim zihniyeti, bugün ciddi bir pazara neden olmuş durumda. Bence. Neyse. Reklamlar da bu yönde gelişmeye devam etmekte. Yine düşük mü oldu cümlem? Ay bilemedim. Bakınız reklamlara...








Mimlenmişim...

 
Mimlenmişim, http://www.anindayorum.com tarafından. Kendisine teşekkür ediyorum ve mim sorularını yanıtlıyorum.Mimlenme demek,bir nevi sobelenmek... Blog yazarları arasında takip ettikleri sitelerin kullanıcılarına sorular yöneltmek. Sonracıma onlara yanıt verip,teşekkür etmek ve akabinde 2 ya da 3 blog sitesini mimlemek. Ne işe mi yarıyor? Bir nevi kardeşlik,arkadaşlık, yandaşlık...Şaka bir yana. Blog yazarları birbirlerine sormak istediklerini sorup cevap alıyor. budur.

  1. En sevdiğiniz kelime: Minnoşum :)
  2.  Nefret ettiğiniz kelime: iplik
  3. Ne sizi heyecanlandırır: Herşey
  4. Heyecanınızı ne öldürür: Hiçbirşey
  5. En sevdiğiniz ses: Köpeğimin havlaması
  6. Nefret ettiğiniz ses:Sinek sesi
  7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz: Terzi
  8. Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz:Dil öğrenebilme yeteneği
  9. Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz: Çam ağacı
  10. Nerede yaşamak isterdiniz: Eşimle olan herhangi bir yer
  11. En önemli kusurunuz:Unutkanlık
  12. Size en fazla keyif veren kötü huyunuz: Hiçbiri keyif vermiyor,keyifsizde etmiyor.
  13. Kahramanınız kim: Patlamış mısır
  14. En çok kullandığınız kötü kelime: hah! Yazmiyim :)
  15. Şu anki ruh haliniz: mutlu
  16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler: Karanlıkta güzeldir, aydınlıkta.Baktığın yerle ilgili herşey.
  17. Mutluluk rüyanız: Tüm çevremin sağlıklı ve mutlu olması ve eşim ve benim de.
  18. Sizce mutsuzluğun tanımı: Çözümü olmayan kayıplar, yakın çevrede hastalık ya da ölüm. Onun dışındaki birçok şeyin çözümü var nasılolsa.
  19. Nasıl ölmek isterdiniz: Eşimle uzun yıllar sağlıkla yaşadıktan sonra. İstemezdim,seviyorum yaşamayı.
  20.  Öldüğün zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz: Patlamış mısır istermisin?

19 Kasım 2010 Cuma

AAAAAaaaa!!! Asansörlere baksanıza :O

Reklamları seviyorum. Annem ve babam eskiden her dizi bitip reklamlar başladığında -zap- yaparlardı. "Aynı reklam kızım döne döne niye izliyorsun?" diye. Tüm bunların sonucunda, reklam ve tanıtım filmleri yapan bir şirkette buldum kendimi. Ve yıllarca çalıştım. Şimdi hala takibini bırakmış değilim. Aslında zekice yapılmış, yaratıcı, ilginç herşeye karşı hep düşkünüm. Zaman zaman sizlerle outdoor, broşür,tv vs reklamlarını burada paylaşıyorum. Ve yenileri de ....Asasnsör kapıları. En çok becel hoşuma gitti :):)Ya sizin?







18 Kasım 2010 Perşembe

Futbolda isabetli atış...Brezilya

Tanıtımda sınır yok. Hiç beklemediği anda göreceği bir oyun ve afişler, reklamı unutulmaz hale gelebiliyor. Tuvalette tanıtım için değişik bir çok fikir çıkabilir.

Retro mutfaklar...

Retro , retro, retro ne çok şey ekledim.Geriye doğru bir beğeni mi desem içimde. Aslında ben daha minimalist tasarımları kullanmayı tercih ediyorum kendi yaşamımda. Ama beğeniyorum işte. Başkasının evinde, filmlerde... Birkaç retro mutfak fotoğrafını paylaşıyorum.... Sevimli değilller mi?





17 Kasım 2010 Çarşamba

cerenimkom usulü akşam yemeği tarifi....

Usulü dediğime bakmayın. Benim usulümü birçoğunuz kullanıyorsunuzdur. Bu sabah eşim evden çıkarken kıymalı fasülye istedi. Evet evet İsveç'te fasülye var. Sadece biraz daha tatlı. Bende mönüye mini salata,tarhana çorbası ve minik top köfteler ekledim. şimdi nasıl yaptım sizlerle tarifi paylaşacağım. Bildiğiniz anne yemekleri ... Ama ben bir iki ekleme yapıyorum. Belki usulünüz farklıdır denersiniz. :) Usül ne antika bir kelime. Neyse önce tarhanadan başlayayım. 
VeTarhana Çorbası : Malzeme de yapılışı da düz yazıda.
Bir kahve fincanı tarhanayı soğuk suda 15  dakika bekletiyorum. Yarım yemek kaşığı biber salçası ve yarım yemek kaşığı domates salçasını ayçiçek yağında kokusu gelene kadar kavuruyorum. Kavrulan salçanın üzerine, suda beklemiş tarhanayı ve 1 tablet et bulyonunu ekliyorum. Sonracığıma , üzerine 2 bardak daha soğuk su ekliyorum veee sürekli karıştırıyorum taaaki kaynayana kadar.Kaynadıktan sonra çırpıcıyla kıvamlandırıyorum ve üzerine kuru nane ekleyorum.
Ve kıymalı fasülyede sıra : Tarif ve malzeme düz yazıda.
(Hani malzemeler ve yapılışı ayrı yazılırya ben öyle anlatamıyorum ondan)  
Fasülyeleri ben ayıklarken ortadan ikiye de ayırıyorum.Sonra soğuk su ile yıkıyorum. Bir başka cerenimkom usulümde şöyle;  Soğanları her zaman piyazlık doğruyorum. Daha lezzetli oluyor. Gerçekten! Nerde kaldııık. hıh! sonracımmaaaa piyazlık doğranmış soğanı, ayçiçek ve zeytinyağı ile kavuruyorum. Hafif şeffaflaşan soğanların üzerine 1 avucu biraz geçkin kıyma  koyuyorum.( Bu bir kiloya yakın fasülye için geçerli. )Üzerine, bir yemek kaşığı ama dolu dolu olsun. Domates salçasını ekliyorum ve salçanın kokusu gelene kadar kavuruyorum. Süzdüğüm fasülyeleri üzerine ekleyip, fasülyeler yeşil olana kadar kavuruyorum. Kavrulduktan sonra 2 bardak sıcak su ekleyip orta ateşte pişirmeye başlıyorum. Hayırrr!!! tuzu unutmadımm. Tuz pişmenin yarısında ekleniyor. Önce koyulunca sebze zor pişiyor, ondan. Buda bitti.  Bu arada benim twitterım "FasulyeAyikliom"Yani twit adım. beklerim...
Ve sıra topiş köftelerde...
1 avuçtan biraz daha fazla kıyma, bölüştürdüğümde yarısı fasülyenindi.
Soğanı 4'e bölüp rondoya atıyorum. Çok aşırı olmadan diş diş olacak şekilde rondoda kıyıyorum. Sonra, bir kaba kıymayı, rondolanmış soğanı,rendelenmiş üç diş sarımsağı,kırılmış bir yumurtayı,göz kararı galete ununu,çok azııcık zeytinyağını, karabiberi,tuzu,kimyonu,yenibaharı,zencefili ve kişnişi ekliyorum. Amannnn!!! karıştırmayın :) biliyorsunuz bütün malzemeler konmadan yoğurmaya başlamak yok. Durun gaza geldim ben öğretmen gibi anlatıyorum.   Baharat ölçülerim şöyle : kişniş ve zencefil çay kaşığı ucu ama diğer baharatlar tatlı kaşığı silmesi. Silme ne kadar değişik bir kelime. Sonracıııma bunları yoğuruyorum . Topiş topiş hale soktuğum köfteleri Azıcık yağ döküp tavada çeviriyorum. Buda bitti. Ne kaldı ? Hımmm salata... Salata ise doğranmış marul ve üzerine dökülmüş çörekotu eşliğinde. Eşliğinde diyince daha havalı oluyo. Çörekotu salataya çok yakışıyo. İşte bide yoğurt olur sofrada. 
Afiyetler olsunnn

16 Kasım 2010 Salı

İlginç yerlere oturuyorlar...Anlamadım ki hiç ?

Kediler neden hep en ilginç yerleri bulur otururlar? Hiç anlamam. Bizim kedimiz yüksek yerleri severdi. Hadi onu anladım... Kedidir aslan akrabaları vardır, çıkar tepelere :) Ama bu en küçük yerlere bile kendlerini sığdırmalarını, hiç olmayacak yerlere yatmalarını anlamıyorum... Neyse izleyelim fotoğrafları... Haksızmıyım?







15 Kasım 2010 Pazartesi

Akşamüstü gezindim...Bakın neler gördüm??!! Hadi tıklayın :)

Bugün biraz dolanıp yağmurda fotoğraflar çektim. Çok özlemişim fotoğraf çekmeyi. Tam bir kavuşma oldu. Tabii buraya bayram gelmiyor. Herkes yine aynı hayat koşturmacasındaydı. 24 Aralık için hazırlıklar camlarda başladı bile. Bayram nedeniyle Stockholme gelen Türk turistlerle karşılaşırmıyım acaba?? İşte Stockholm'den  yağmurlu bir akşamüstü...Ve hepinizin bayramını kutlarım. Benim içinde bayram gezmesi yapın.